Yaklaşık iki yılı bulan Suriye direnişinde artık sona yaklaşılırken zalim ve mazlumun yanında yer alan taraflar belirginleşirken Urfalılar mazlum Suriye halkının yanında yer alarak kendilerinden bekleneni fazlası ile yerine getirdiler.
Ataları Hazreti İbrahim Halil'in yolunda Esad nemrutuna karşı savaşan Suriye halkına desteklerini esirgemediler.Birileri nereden bu yakıştırmaları buluyorsun diye sorabilir.Cevabım kısa ve özdür.Her zalim bir nemruttur.Zulme karşı çıkan her insan birer İbrahim'dir.Bu insanlar da 40 yıldır zamanın nemrutu tarafından yönetilen insanlardır.En sonunda bu nemrudi zulme başkaldırdılar.
Zaten Esat rejimi de nemrud'i olduğunu her köşede dikmiş olduğu ESAD'ın sanemlerinden net bir şekilde gösteriyor. Kendini Müslüman olarak gören bir insan böyle nemrut gibi sanemleri dikmez.Bir Müslüman da böyle sanem diken birisine taraftar olmaz , desteklemez... desteklememelidir...
Gelelim Şanlıurfa halkının göstermiş olduğu İbrahim'i yaklaşıma...
Urfa halkı herkesten önce özellikle 60 Sivil toplum Örgütünden oluşan Platformu oluşturup.Yardım platformu aracılığı yardım toplayarak ve bu yardımları düzenli bir şekilde Suriye halkına aktararak özelde Türkiye ye genelde bütün dünyaya örnek teşkil edecek bir davranış sergilemiş oldu.
Fakat son zamanlarda Suriye'den gelen bazı dilenci,hırsız ve başka yanlış yapan insanların yaptıkları, halkımızda rahatsızlık oluşturmaya başladı.Halk arasında bazı provokatörlerin de etkisiyle endişe oluşturmaya ve Suriyelilere karşı antipati oluşmaya başladı.Bu düşüncenin oluşması tehlike arz etmektedir.
Her şehirde hırsız,dilenci vb yanlışları yapan insanlar olabilir.İlimizde de bu tür insanlar vardır.Fakat son zamanlarda Suriye olaylarından sonra sanki Suriye'deki bütün dilenciler,hırsızlar Urfa'ya gelmiş gibi bir izlenim ortaya çıkıyor. Özellikle bu kişiler bilinçli bir şekilde devletin sığınmacılar için kurduğu kamplara girmek istemiyor.Daha önce kendi ülkelerinde yapmış oldukları işlerini (hırsızlık,dilencilik,fuhuş gibi..) burada da yapmak istiyorlar ve yapıyorlar.
Bu kişilerin yapmış oldukları yanlışlar bütün savaştan kaçan Suriyeli muhacir kardeşlere mal edilmeye çalışılıyor.Bu çok büyük bir yanlış.Buraya kaçan insanlar keyfi olarak vatanlarını bırakıp gelmedi.Namuslarını ve şereflerini kurtarmak için buraya sığındılar.Ülkesinde evleri üzerlerine yıkıldı.Zengin olan insanlar evlerini işyerlerini kaybettiler.Herkes birer sığınacağı eve ,ısınacağı yorgan'a muhtaç oldu.Çoğunluğu çocuklarını kamplarda bırakıp kendileri Esad zalimine karşı savaşıyor.Bizim burada karşımıza çıkan dilenciler,hırsızlar ve diğer yanlış yapanlar mazlum kardeşlerimize olan şefkatimizi azaltmasın.
Peki çözüm nedir ?
Birincisi: halkımız bu kişiler hakkında bilinçlendirilmeli.Gerekirse yetkililer televizyon aracılığı ile halka bu yanlışları yapanlarla diğer sığınmacıların bir olmadığına dair bilinçlendirme programları yapmalıdır.
İkincisi: Emniyet birimlerimiz özellikle bu yanlış işleri yapanları yakalamalı ve sınır dışı etmelidir.Gerekirse ülkemize girişleri yasaklanmalıdır.Çünkü bu yanlış insanların yaptığı işler böyle devam ederse ilimizde sosyal olaylara sebep olacak sonuçlar ortaya çıkarabilir.Dikkatli olmak gerekir.
Üçüncüsü.Sığınmacılara diğer uzak illerimizde de kamplar kurulabilir.Mesela Konya,Aksaray,Malatya,Elazığ,Kayseri gibi.
Özürlülerle ilgili klasik bir söz vardır'' Herkes engelli olmaya adaydır'' .Evet yakın zamana kadar bu insanlarda bizim gibi normal bir hayat sürüyorlardı.Ülkelerini bırakıp başka diyarlara göç edeceklerini düşünmüyorlardı.Zaman neyi gösterir kimse bilemez.Bende''Herkes bir gün Muhacir olmaya adaydır''. diyerek bu muhacir kardeşlerimizin yerine kendimizi koyarak onlara yaklaşalım diyorum.
VESSELAM