Dünyanın en zor ve emek gerektiren mesleğidir ev hanımı olmak. Bazen aklı sonradan başına gelecek bir baba tarafından okutulmayan, bazen toplumsal konjonktür gereği, töre vb. gereği erkenden evlendirilen, bazen de bu yaşam tarzını tercih eden evinin hanımları, gereği kadar gündeme gelmez, hatırlanmaz çoğu zaman.
Yaptığı işten kazandığı sadece kendi emeği ile hazırladığı yemekten bir kapta kendi yediğidir çoğu zaman. Bir maaşları yoktur ve bir sosyal güvenceleri de bulunmaz kendilerine ait. Ancak eşinin sigortasından faydalanır.
Çocuk bakımı, yemek, ev temizliği, bulaşık, çamaşır, ütü, güvenlik tedbirleri, alışveriş planlamaları yaptığı işlerden bazılarıdır. Ayrıca eşinin ve çocuklarının ailedeki siyasi konumlarını da dengelemek gibi birçok zorlu görevlerin de üstesinden gelirler her gün.
Hele ki birde Anadolu taşra kadını, eli hep nasırlıdır, tüm bunlara birde bağ, bahçe, tarla ve hayvan uğraşı eklenir. Sırtında da bir çocuk elinde de bir çapa, ya da tırmık... Özellikle bizim Urfa’nın taşrasında evin hanımı onca zahmet ve fedakârlığın yanında mevsimlik göçebe hayatlarda soğuk sıcak demeden derme çatma çadırlarda mutfaksız, sergisiz imkânsızlıklarda vazifesinin hakkını fazlası ile vermeye çalışırken eşi tarafından ödüllendirilir birde.
Ödül ne mi? Beş, altı, yedi neyse küçücük çocuklarıyla genç yaşta kuma gelir üzerine. Her an kumasının üzerinde dönen bir çift gözü ile gömer hüznünü yüreğine kaderimdir der ve sürdürür yaşamını fedakar ev hanımları..
Birde tüm bu zorlu şartların yıprattığı hayatını, ülke koşullarından tamamen kopuk dizi karakterlerinin uçuk, fantastik, süslü hayatlarına bakarak kıyaslasa da bazen o ailesine adar hayatını, unutur kendini.
Ayrıca birde hem çalışan ev hanımları vardır. Bunların durumu ise ayrıca zordur.
Gerçek birer emekçi ve üreten ev hanımlarımız saygı ve hürmeti bir çoklarımızdan fazla hak ederler. Çünkü onlar isyan etmezler, onlar vazgeçmezler, onlar hep fedakârdırlar, ve bir tek emeklisi olmayan meslektir ev hanımlığı.
Bu saygıdeğer ev hanımlarının arada bir gezmeleri sohbetleri falan göze batsa da onlar bu molaları hak etmektedirler fazlasıyla. Ancak bir tek dikkat çekmek istediğimi konu şu olabilir onlar adına, bazen bu fedakâr ev hanımlarımız zamanlarını seviyesiz Tv programlarına kurban etmek yerine hayatlarına ve de çocuklarının hayatlarına anlamlar katacak değerlerle dolu izlemeler, okumalar, araştırmalar yapmayı da ihmal etmeseler mümkün olduğunca, hayata ne büyük katkıları olacağını zamanla onlarda göreceklerdir.
Saygılarımla.