Tarihi Babil Asma Bahçeleri'ne dayanan kökeniyle Suruç narı, sofralık bir çeşit olarak ince kabuğu, iri taneleri ve mayhoş tadıyla diğer nar çeşitlerinden ayrılıyor. Doğal ve organik yöntemlerle yetiştirilen bu nar, hem taze tüketimde hem de nar sosu (nar pekmezi) üretiminde tercih ediliyor. Avrupa Birliği tescili sayesinde kalitesini koruyan Suruç narı, uluslararası pazarlarda giderek daha fazla tanınmaya başladı. Özellikle organik Suruç narından elde edilen nar sosu, kilosu 500 TL'lik fiyatıyla Avrupa'ya ihraç edilmekte ve Türkiye genelinde yoğun talep görmektedir. Nar sosu (nar pekmezi), yemeklerin yanında yapılan salatalarda ve çeşitli yemek tariflerinde kullanılarak sofraların vazgeçilmezi haline gelmiştir.
Ziraat Yüksek Mühendisi Mehmet Tekçe, Suruç narının tescillenmesinin ardından Avrupa’ya organik nar ve nar sosu ihracatının başladığını belirtti. Tekçe, "Suruç narı sofralık bir çeşittir. İnce kabuğu, iri taneleri ve yüksek asidik oranıyla eşsizdir. Nar sosu (nar pekmezi) da bu özellikleri yansıtarak yemeklerin ve salataların vazgeçilmez bir parçası haline geldi," dedi. Ayrıca, narın sağlık faydalarına da değinen Tekçe, sabah aç karnına tüketildiğinde, yüksek asidik oranı nedeniyle şeker hastalarına iyi geldiğini ve vücuttaki mikropları öldürdüğünü ifade etti.
Nar üreticisi Müslüm Kaplan ise Suruç narının tarihsel önemine dikkat çekerek, “Narımız tarihidir. 200-300 yıldır bu narlar Suruç’ta yetişiyor. Bunlara deve dişi narlar da diyoruz,” dedi. Kaplan, organik olarak üretilen Suruç narının binlerce yıldır yalnızca Suruç Ovası’nda yetiştiğini ve eşsiz özellikleriyle her geçen gün daha fazla ilgi gördüğünü belirtti.