SAĞLIKTA SAHTEKARLIK!

Bir toplumun kalkınması ve gelişmesinde Eğitim ve Sağlık çok önemlidir. Eğitimsiz ve sağlıksız bir toplum yok olmaya, her zaman sağa sola el açmaya mahkûmdur.
      Bu bir gerçek.
     Ama bu gerçek ne yazık ki bizim ülkemizde ve dolayısı ile ilimizde çok yanlış kullanılmakta. Yani tercihler cüzdan ve vicdan arasında gidip gelmekte. Son yıllarda iyice ayyuka çıkan, sağır sultanın bile duyduğu birçok konuda ne yazık ki vicdan yerine cüzdanlar tercih edilir bir hale geldi…
      Son günlerde özellikle özel hastaneler ile her köşe başında bir bakkal dükkânı gibi yer alan Tıp merkezlerinde ne yazık ki yolsuzluklar ayyuka çıkar iken, buradan yükselen pis kokularda artık dört bir yanı ciddi rahatsız etmeye başladı.
       Burada iyi, güzel, dürüst ile kötü, çirkin ve sahtekârları birbirine karıştırmamak gerekir. Bunun özelikle altını çiziyorum. İşini dört dörtlük, dürüstçe, hiçbir haksızlığa ve sahtekârlığa mahal vermeden yapmayanları alkışlıyorum. Onlara teşekkür ediyorum. Ama her meslek grubunda olduğu üzere işini sadece cüzdan ile haksız yatışlar, haksız tahliller, analizler ve belgeler ile yapanlara da yuh olsun diyor ve başta Cumhuriyet Savcılığı olmak üzere sorumluluğu bulunan sağlık müdürlüğünü, SGK’yı ve yine ilgilileri de göreve davet ediyorum.
       Son günlerde gerek reçeteler üzerinden gerekse de hastaneye ya da tıp merkezine gelen hastalar üzerinden haksız kazanç yapmak adeta birileri ve birçokları için moda haline gelmiş gibi.
       Adam Sırrın’da ikamet ediyor bir bakıyorsunuz Devteştindeki herhangi bir eczaneden ilaç almış ya da oradaki bir tıp merkezinde tedavi hizmeti almış gibi görülüyor.
       Adam Karaköprü’de ikamet ediyor bir bakıyorsunuz Eyyübiyedeki bir tıp merkezinde tedavi hizmeti almış görülüyor!
       Adam Umre ziyareti için kutsal topraklarda olduğu günlerde bir bakıyorsunuz A veya B özel hastanesinde hem de yoğun bakım ünitesinde yatmış görülüyor!
       Adam hastalanmış özel bir hastaneye gitmiş. Bir gün sonra taburcu olmuş. İki gün sonrasında devlet hastanesine bir başka hastalık şikayeti ile gittiğinde yatış işlemi yapılmak istendiğinde sistemde karşılarına o şahız halen falanca özel hastanede yatıyor görülüyor… günlerdir taburcu olduğu halde nedense halen yatıyor görülüyor..
      Tahliller!
      Tetkikler!
      MR’lar,
      Anjiolar!
      Renkli, renksiz filimler!
      Olmayan ve yapılmayan efor testleri ve daha neler? Neler?
      Bu konuda onlarca şikâyetler her gün vatandaşlar tarafından ilgili mahalle karakollarına yapılmakta. Karakollara yapılan bu şikâyetler neticesinde Cumhuriyet savcılığı bugüne kadar bu konularda ne yaptı, kimler hakkında davalar açıldı? Soruşturmalar yapıldı? bilemiyoruz ama sağır sultanın bile duyduğu, çarşı pazarda üç yaşındaki çocukların bile kendi aralarında oyun oynarken sağlıktaki yolsuzluk ve vurgunlarla ilgili konuştukları bu konularda ilgili SGK ve de en önemlisi SAĞLIK MÜDÜRÜLÜĞÜ ne yapmakta onu kamuoyu adına merak ediyorum.
         Sağlık müdürlüğü kimlerden, kimden çekiniyor? Bu konuda neden birilerini kayırıyor gibi görünüyor onu da anlayabilmiş değilim.
        Öyle birilerinin son zamanlarda savunma amacı ile söylediği SEHVEN’ler artık başta Cumhuriyet Savcılıkları olmak üzere SGK’nin ilgili müfettişleri ile Sağlık Müdürlüğünün MÜDÜR makamında bulunan beyefendinin inanmamaları gerekir.
       Yatmayan ve taburcu olduğu halde, olmayan tahlillere işlemler yapanlar ile ilgili olarak özel HASTANE ve Tıp Merkezleri yetkililerinin kurban olarak ortaya attıkları bir iki gariban çalışanına yönelik yaptırımlar, kesilen bir iki liralık para cezaları yerine RUHSAT İPTALİNE GİDİLMELİDİR. İşte bir tanesine bu yapılsın görün bakın bir tek yerden böyle bir pis koku daha yükselebilir mi? 
       Bunu yapabilecek babayiğit bu kentte var mı bilemiyorum ama inanıyorum ki bu devranın değişimi, dengelerin alt üst olması ile birlikte gün gelecek ve bu kentte tüyü bitmemiş yetimin hakkını gasp edenler hakkında yapılması gereken en ağır müeyyide uygulanacaktır.
       Fakir fukara üzerinden hak elde edip cüzdanını kabartanlar kim olursa olsun hepimizin tek kuruşluk hakkı dahi olsa onlara zehir zukkum olsun… Görevini layığı ile yapmayanlara, sucu, bucu diye, bizden, onlardan diye ayırt edip olayın üzerine gitmeyenlere de yazıklar olsun diyorum…
 
       Yeniden buluşmak dileği ile…