11 Nisan stadyumun yeri ne olacak?
       Peki ya eski Sanayi?
       Eski Hal Pazarı civarına ne demeli?
       Sadece bunlar mı?
       Hayır!
       İçme suyu, çevre aydınlatmaları ve kanalizasyon başta olmak üzere Büyükşehir Belediyesi ile İlçe Belediyeleri arasındaki yetki kargaşasına ne demeli? 
       Buralar ne olacak?
       Parsellenip satılacak mı?
       Nasıl satılacak?
       Geliri ile ne yapılacak?
       Kimler, nasıl karar verecek?   
       Bilen yok! Anlatan yok!
       SUSKİ’nin yeni Genel Müdürü nihayet geldi.
       Hoş geldi, sefalar getirdi.
       Dilerim bir an önce hizmet için kollarını sıvar ve icraatlarına başlar. Aksi taktirde sıkıntılar kangren haline gelecek, haberiniz olsun.
        Cumhur, Belediye Başkanlarını içlerinde, aralarında, yanlarında görmek istiyor. Ama nedense, bizimkiler (bir iki tanesi hariç) klimaları arabaları ile Cumhur’un arasından hızla geçmeyi, siyah renkli camların arkasına sığınmayı tercih ediyorlar.
         Şimdi birçok yerde Cumhur yani seçmen, ‘elim kırılsaydı da bu adama oy vermeseydim’ diye homurdanmaya başladığına şahit oluyorum.
         Yarın, öbürsü gün eğer bu homurdanmalar daha da artarsa vay hallerine! Benden söylemesi ve hatırlatması.
         Ama ben Cumhur’a şöyle bir hatırlatmada bulunayım.
         Bakın, 9 ay gibi bir süre sonrasında Milletvekili Genel seçimleri var. Şimdi Belediye Başkanları rahat! Çünkü gerek mevcut vekiller ve gerekse Milletvekilliği hesabı yapanlar soluğu en başta bu Belediye Başkanları başta olmak üzere il, kadın kolları, gençlik kolları üyelerinin yanında alacaklar.
        Neden?
        Konuşulduğunda, sorulduğunda kendi isimlerini söylesinler diye!
        Tıpkı 30 Mart mahalli seçimleri öncesinde Belediye Başkan adaylarında olduğu üzere. O zamanları hatırlarsınız. Makam odalarının kapıları açık, gelenlere açık ve bol ikramlarda bulunuluyor. Başkan adayı ya da adayları herkesi kucaklıyor. Bol keseden vaatler! Bol keseden sözler! Ve daha neler? Neler?
        30 Mart sonrası ne oldu?
        Her şey geride kaldı.
        Uykudan uyanıldı! Ve gerçeklerle bir kez daha yüzle şildi.
         Hani, ‘ben hancı, sen yolcu’ diye bir söz vardır bilirsiniz.
        İşte burada Hancı olan taraf tabi ki CUMHUR yani siz SEÇMENLERSİNİZ. Yolcu olan ise şimdi Belediye Başkanlık koltuğunda oturanlardır.
        Çok değil, bir ya da iki yıl sonrasında bir anda her şey değişmeye başlayacaktır.
        Nasıl mı?
        Eğer, Belediye Başkanlığını bir dönem daha düşünen varsa ki, yüzde 90’nı düşünecektir, seçimlere yaklaşıldığı için yavaş yavaş seçmen ile aralarındaki kapalı kapıları, sert duvarları kaldırmaya, esnetmeye başlayacaklardır.
         İşte o zaman, bu zamandır deyip, size, bize düşen de böylesi anlayıştakilere karşı CUMHUR olarak GARDIMIZI almak ve tavrımızı net olarak ortaya koymak olmalıdır.
         İşte bunu yaptığımız zaman, inanın Urfa’mıza yerelde hizmetler daha da anlam kazanmış olacaktır…
         Ama balık aklı misali ile hareket eder isek, o zamanda şimdiki gibi oturup ağlamanın, dizimizi dövmenin, öf! Aman! Çekmenini hiç mi hiç âlemi yok.
         Sizsiz olun, yarın adına şimdiden karar verin. 
 
        Her şey gönlünüze göre olsun