Güneşten korunmak için bazı kurallara uyulması gerekmektedir.
• Gündüz 10:00-14:00 saatleri arasında kesinlikle güneşlenilmemelidir.
• Güneşten koruyucu kremler, güneşlenmeden 20 dakika önce sürülmelidir.
• En az 30 faktörlü, mümkünse suya dayanıklı güneşten koruyucular tercih edilmeli ve her 3 saatte bir yeniden güneşten koruyucu kullanılmalıdır. Özellikle güneş altında yüzen ve yoğun spor yapan kişilerin güneşten koruyucu kremleri daha sık aralıklarla sürmeleri gerekir. Deniz veya havuzdan çıktıktan sonra, her seferinde yeniden sürülmelidir.
• Kullandığımız giysiler de güneşten korunmanın önemli bir parçasıdır. Geniş kenarlı şapkalar kullanılmalı, az gözenekli, sıkı dokunmuş, ağartılmamış pamuktan üretilmiş, açık renkli kıyafetler giyilmelidir. Polyester, viskon, yapay ipek ve ağartılmış pamuktan üretilmiş kıyafetler ultraviyole ışınlara karşı çok az koruma sağladıkları için tercih edilmemelidir.
• Gözler ve göz çevreleri güneş gözlüğüyle korunmalıdır.
• Güneş yanığının oluştuğu cilt üzerine diş macunu, yoğurt, zeytinyağı veya salça sürülmemelidir. Bunlar içerdikleri asit nedeniyle hem cilt yanığını kötüleştirirler, hem de yanığın iyileşmesini geciktirerek kalıcı cilt lekelerine yol açarlar.
Güneşten korunma ile ilgili doğru olduğu düşünülen yanlışlar nelerdir?
YANLIŞ: Güneşten koruyucular güneşe çıkınca sürülür evde, ofiste ve gölgedeyken sürülmez
DOĞRU:Ultraviyole A (UVA) ışınları, hem buluttan, hem de pencere camından rahatlıkla geçer. Ayrıca güneş ışınları, kum ve betondan %25, su yüzeyinden %5 oranında yansır. Çevreden yansıyan ultraviyole ışınları nedeniyle, gölgede bulunmak bizi güneşten yeterince korumaz. Bu nedenle özellikle yaz aylarında, ister evde veya ofiste olalım, isterse hava tamamen kapalı olsun yine de güneşten koruyucu krem kullanmayı ihmal etmememiz gerekir.
YANLIŞ: Güneşten koruyucu kremleri günde 1 kez sürmek yeterlidir
DOĞRU:Günde 1 kez güneşten koruyucu kullanmak kesinlikle yeterli değildir. Optimum korunma için, güneşten koruyucu kremlerin, sabah 10:00, öğlen 12:00 ve öğleden sonra 14:00 olmak üzere, her 2 saatte bir günde 3 kez kullanılması gerekir.
YANLIŞ: Yüksek koruma faktörlü (SPF) kremler daha iyidir
DOĞRU:Güneşten koruyucu kremlerin SPF değerleri sadece ultraviyole B (UVB) ışınlarından koruma düzeyini gösterir. SPF 4 %75, SPF 15 %93, SPF 30 %97, SPF 40 %97.5 ve SPF 50 %98 oranında UVB ışınlarını engeller. SPF değerleri cildimiz için son derece zararlı olan, UVA ve infrared ışınlara karşı koruyuculuk düzeyini göstermediği için, güneşten koruyucu krem satın alırken sadece SPF değerine göre karar vermek doğru olmaz. Güneşten koruyucu kremlerin UVA ışınlarına karşı koruyucu olup olmadığına dikkat edilmeli, hem UVA hem de UVB ışınlarına karşı koruyucu olan kremler tercih edilmelidir.
YANLIŞ: Suya dayanıklı kremler deniz ve havuz suyundan etkilenmez
DOĞRU:Maalesef hiçbir krem suya karşı uzun süre dayanıklı değildir. Güneşten koruyucu kremler suya dayanıklılık düzeylerine göre 3 kategoriye ayrılır. Tere dirençli (sweat-resistant) olanlar, yoğun terleme durumunda 30 dk koruma sağlarlar. Suya dirençli (water-resistant) olanlar, sürekli suya temas durumunda 40 dk etkili olurlar. Suya dayanıklı (water-proof) olanlar, sürekli suya temas durumunda 80 dk süreyle koruyucu etkilerini devam ettirirler.
YANLIŞ: Beyaz giysiler güneş ışınlarından korur
DOĞRU:Bilinenin aksine, açık renkli ve gevşek dokunmuş kumaşlardan üretilen giysilerin güneşten koruyucu etkisi daha zayıftır. Koyu renkli ve sıkı dokunmuş kıyafetler güneş ışınlarından çok daha fazla koruyucudur. Açık renkli kıyafetler sadece sıcaktan korunmayı sağlar. Beyazlatılmış pamuk, viskon ve yapay ipekten üretilen kıyafetlerin koruyuculuğu çok azdır. Giysilerin rengi yanında ıslak veya kuru olmaları da çok önemlidir. Güneşten daha iyi korunmak için giysilerin kuru olması gerekir. Giysilerin ıslak olması, güneşten koruyucu etkilerini azaltır.
YANLIŞ: Gebelik lekelerinden korunmak için gebeler güneşe çıkmamalıdır
DOĞRU:Kloazma (gebelik maskesi) adı verilen cilt sorunu pek çok kadının ortak kabusudur. Ancak bu sorundan korunmaya çalışırken, güneş ışınlarının yararlı etkilerinden faydalanmamak çok hatalı bir yaklaşımdır. Gebelik döneminde de güneşe temas eden tüm cilt alanlarının (göğüs, sırt, kollar ve bacaklar) güneş ışınlarından korunmasına devam edilmelidir. Özellikle alın, yanaklar ve çenede ortaya çıkan kahverengi lekelerin (gebelik maskesi) önlenmesi için, şapka, güneş gözlüğü ve güneşten koruyucu kremlerle tüm yüzün güneşten korunması çok önemlidir.
Ancak yüz, gövde, kollar ve bacaklara güneşten koruyucu sürülmesi, D vitamini eksikliğine yol açabilir. D vitamini eksikliğinin gelişmemesi için, önce güneşten koruyucu krem tüm ciltten sabunla temizlenmeli, öğlen 11:00-14:00 saatleri arasında, 20 dakika süreyle kollar ve bacakların güneş ışığına direkt teması sağlanmalıdır. Güneşlenme bittikten sonra yeniden güneşten koruyucu krem sürülerek güneşten korunmaya devam edilmelidir. Gebeler çinko oksit ve titanyum dioksit içeren fiziksel güneşten koruyucu kremler kullanmalı, kimyasal güneşten koruyucular kullanmamalıdır.
YANLIŞ: Esmer kişiler güneşe karşı doğuştan korumalıdır
DOĞRU:Esmer tenli kişiler güneş ışınlarınlarından korunma anlamında beyaz tenli kişilere göre daha şanslıdır. Fakat bu durum esmerlerin güneşten korunmalarının gereksiz olduğu anlamına gelmez. Güneş ışınlarının beyaz tenliler için yarattığı tüm riskler esmer tenliler için de aynen geçerlidir. Esmer tenli kişiler SPF değeri en az 15 olan güneşten koruyucu krem kullanarak güneşten korunmalıdır.