Göbeklitepenin keşfiyle birlikte insanlık tarihini araştıranların ezberleri bozuldu.Dünyadaki bütün tarih kitaplarını etkileyebilecek bilgiler Göbeklitepe kazıları ile birlikte ortaya çıkmaya başladı.
Peki biz bu kadar önemli ve değerli bir tarih hazinesine sahip çıkıyor muyuz ?
Vereceğimiz cevap maalesef hayır.
Peki neden hayır?
Açıklamaya çalışalım;Dünyanın her tarafından binlerce insanın ziyaret ettiği ve bir çok insanının da ziyaret etmek için can attığı bu tarihi hazine istenilen düzeyde değer bulmamaktadır.
Bu sözlerime dayanak olarak bir kaç örneği verebilirim.
1-Göbeklitepe kazı alanının güvenliğini sağlayan kameralı sistem var mı?
2- Burayı ziyaret eden insanların zaruri ihtiyaçlarını karşılayacak imkanlar ve tesisler var mıdır?
3- Göbeklitepeye giden bir insan ulaşım yönünden rahat gide biliyor mu?
4-Yeterli şekilde tanıtımı yapılıyor mu ? Burayı tanıtmak adına projeler yapılıyor mu?
Yukarıda sorduğumuz soruları daha da artırabiliriz.Bizler şimdilik bunlarla yetinelim.
Birincisi:Göbeklitepe gibi bir tarihi hazineyi hala kamera sistemi ile takip edemiyorsak ve hala bir güvenlik görevlisi yoksa bu bir eksikliktir.Küçük bir işyeri bile kameralı sistem ile takip edilirken paha biçilmez değere sahip bir yerde bu sistemin tam olarak kurulamaması büyük bir eksikliktir.Bu eksikliğin bir an önce giderilmesi gerekiyor.
İkincisi:İhtiyaçların karşılanması meselesine gelirsek affınıza sığınarak şunu söylemem gerekir. Günde yüzlerce insanın ziyaret ettiği bir yerde ziyaretçilerin tuvalet ihtiyacını karşılayacak bir tuvaletin olmaması buranın ne kadar önemsediğini gösterir.
Başka bir durum ise buraya gelen insanların nefes alabilecekleri ve dinlenebilecekleri bir tesis yok.Şimdi diyeceksiniz bu tesislerin projesi bitmiş.Tesisler yapım aşamasında.Tamam amenna! yapım aşamasında olabilir.Fakat bu tesisler yapılana kadar en azından ziyaretçilerin ihtiyaçların karşılamaları için çok basit ve buranın tarihi dokusunu etkilemeyecek geçici mobil tesis yapılabilir.
Üçüncüsü:Ulaşım yönüne gelince ;Geçen gün , Göbekli Tepeye giden yolu görünce üzüldüm .Yolun durumu içler acısı.Özellikle yağmurdan sonra yolda çok büyük çukurların ve yolun bazı yerlerde çökmesinden dolayı çok tehlikeli büyük tümseklerin oluştuğunu gördüm.Özellikle akşam bu yolda yolculuk yapan için birisi için bu çukur ve tümsekler büyük tehlike oluşturmaktadırlar.Şimdiye kadar bu yol yamalanarak çukurlar kapatılmaya çalışıldı.Bunun yerine duble özelliğe sahip ve asfalt bir yolun yapılması daha sağlıklı olur.
Dördüncüsü:Tanıtım işine gelince yeni yeni Uluslararası alanda tanıtımına önem verilmeye başlandı.Özellikle Göbekli Tepe’nin UNESCO listesine alınması için yapılan çok olumlu bir hareket fakat yine de yetersizdir.Şimdi yapılan bu çalışmaların en az on sene önce yapılması gerekiyordu.
Daha önceki bir yazımda da bahsetmiştim. Göbekli Tepe Urfa'nın en yüksek zirve noktasıdır.Buradan havanın açık olduğu zamanlarda Harran'ı bile görebilirsiniz.
İlgili birimlere bir teklif sunmak istiyorum. Buradan güneşin doğuşu ve batışını izlemiş birisi olarak Adıyaman'da ki Nemrut Dağı gibi . Göbeklitepe'de insanlar Güneşin doğuşu ve batışını izlemek için teşvik edilebilir.Hatta görsel tarihi figürler kullanılarak reklamı yapılabilir.Böylelikle insanlara daha cazip hale getirilebilir ve buraya daha çok turist çekilebilir.
Sonuç olarak acaba bu tarih zenginliğimiz Gaziantep veya Mardin de olsaydı ne durumda olurdu.İç ve dış turizme nasıl pazarlanırdı? Sizlere soruyorum.