Belediye Başkanı Fakıbaba’ya son zamanlarda bir haller oldu.
Vejetaryenliğini anlamıştık!
Sabah erken kalkıp, öğlen iki saat uykusuna da eyvallah demiştik!
Halay çekip, tigoti! Migoti muhabbetlerine de tamam demiştik.
Ama ne olduysa AKP’nin trenine ikinci kez binmesinden sonra oldu. AKP lideri Erdoğan’ın rozetini ikinci kez kerhen takıp, AKP treninin en son vagonuna bindikten sonra Bay Başkan’a iyice bir haller olmaya başladı.
Ne mi oldu?
Daha ne olsun.
Geçen hafta gazete sayfaları ile televizyon ekranlarında bir görüntü vardı. Bilmem kaçınız hatırlıyorsunuz.
Bay Başkan şehir içi ulaşım yapan bir otobüsün içinden yarı beline kadar kapıdan aşağı sarkmış ve ‘Osman bey kampüsüne giderrrrrr!’ diye bağırıp duruyordu.
Şimdi Belediye Zabıta Müdürüne sesleniyor ve aynı zamanda soruyorum.
Şehir içinde toplu taşımacılık yapan halk otobüslerinde ‘muavin’ var mı? Yok mu? Muavinler var ise ‘Eyyübiye! Karaköprü! Balıklı göl!’ diye çığırtkanlık yapabiliyorlar mı?
Cevap bal gibi Hayır böyle bir şey olamaz.
Düne kadar bu uygulama vardı. Fakat şimdi yasak.
Peki, o zaman bu kentin Belediye Başkanının yaptığına ne demeli?
Yapılan kayıt altında.
Zabıta Müdürü Bay Başkan’a uygulamayı deldiği, halk otobüsünde bir dönem muavinlerin yaptığı gibi çığırtkanlık yapıp halkı rahatsız ettiği ve kötü örnek olmasından dolayı ceza kesecek mi?
Dedim ya, Bay Başkan’a ikinci kez AKP trenine bindikten sonra bir haller oldu. Neyse ki Mart 2014’e az bir süre kaldı. Yani Başkan için sayılı günler daralmaya başladı. Temennim Bay Başkan’ın çok daha kötü örnek teşkil edebilecek hal ve hareketlerden uzak durmasıdır.