Birkaç gün önce Şanlıurfa Belediyesi önünde yaşanan arbede olayını biliyorsunuzdur. Ne olduğunu bilmeyenler için kısaca bir özet yapayım.
       Necmi Urmak isimli 42 yaşındaki bir müteahhit yaptırdığı inşaatta imara aykırı davrandığı için iddiaya göre 13 bin TL para cezasına çarptırılmış. Bu parayı zamanında ödemediği için de aracına haciz gelmiş.
       Vatandaş Necmi Urmak, yaşadığı durumunu anlatmak, belki de çözüm adına yardımcı olması istemesi ile birkaç kez Başkanlık özel kaleminden randevu istemiş. İstediği randevuyu alamayınca da Belediye önünde Başkan’ın makamına gelişini fırsat kollayıp görüşmeye kalkışmış. Fakat sonrası hepinizin malumu. Hiç yakışmayan görüntüler ve ağzı burnu kırık kanlar içinde geride kalan bir acılı vatandaş…
         Necmi Urmak isimli vatandaşı tanımıyorum.
         Olay sonrasında kendisi ile bir görüşmem de olmadı.
         13 bin TL’lik cezai işlem ve akabinde olan haciz olayında haklı ya da haksız… Bunu da tartışmıyorum. Ama Başkan’ın önüne çıktı diye birkaç güvenlikçi tarafından ağzının burnunun dağıtılmasını bal gibi tartışırım.
        Gönül isterdi ki, iki dönem sonrasında bir kez daha hem de Şanlıurfa BÜYÜKŞEHİR Belediye Başkanlığını yanıp tutuşurcasına isteyen Bay Başkan, karşısına çıkan bu şahısın koluna girip, ‘gel kardeşim. Birlikte yukarı çıkalım. Derdini dinleyeyim. İlgili arkadaşlar ile bir kez daha konuşayım. Yasal ölçüler içerisinde varsa sana söz yardımcı olayım’ deyip makamına davet etseydi, bu vatandaşa yumrukları reva görmek yerine ona iki şekerli bir kahve ikram edip, ‘Bak senini bu yaptığın yanlış. Olan olmuş haydi hukukçularımız ile konuşalım. Yine yasal ölçüler içerisinde yapılabilecek bir şeyler varsa yardımcı olayım’ deyip bu adımı atsaydı çok şey mi kaybederdi?
          Yaşanan olaya bakıldığında adam Başkan’ın yoluna çıktığı için ağzı burnu özel güvenlikçiler tarafından dağıtılmış görülüyor.
          Bu çirkin olaya şahit olan Ali Çizmecioğlu ağabeyim de köşesine bizzat şahit olduğu bu olayı taşımış ve ‘olmadı Fakıbaba olmadı’ demişti.
         Sadece o mu?
         Bu kentte duyarlı olan herkes bu yaşananları tasvip etmemek ile birlikte Başkan Fakıbaba’ya karşı öfke duyup, ‘Fakıbaba bu saatten sonra hem de bu yaşananlardan sonra asla Büyükşehir Belediye Başkanlığına yakışmıyor’ görüşünde birleştiler. Hem yumruklanan vatandaşın üzerinde silah mı vardı? Elinde sopa ya da çakı mı vardı? Ne vardı? Elinde haciz yazısının yer aldığı kâğıt parçasından başka ne vardı?
         Bende Fakıbaba’nın bu saatten sonra Şanlıurfa Büyükşehir Belediye hiç yakışmadığını düşünüyorum. Bakmayın öyle yağlı ballı birilerinin haber yaptığına, şişirmesine. Bay Başkan, ‘Faruk Çelik aday ise ben yokum’ demesinden sonra bu halkın gözünde bitmiştir! Tükenmişdir!
        Fakıbaba üçüncü kez Başkan olabilmenin yollarını aramakta. Olacak mı? Olmayacak mı? İşte bu durum Başkan’ın sanırım psikolojisine de olumsuz etki yaratmakta.
        AKP lideri ve Başbakan Erdoğan’dan özelikle isteğim bir an önce daha önce adaylık konusunda yaşadıkları sıkıntıya mahal vermeden, Şanlıurfa halkının huzurunu, mutluluğunu da düşünerek ‘Fakıbaba’ya teşekkür ederiz. Üçüncü dönem için kendisini düşünmüyoruz’ demesidir. İnanın bu açıklama herkesten öte Bay Başkan Fakıbaba için antibiyotik, vitamin ve ağrı kesici etkisinde olacaktır.
       Sonuç itibari ile Belediye önünde bir vatandaşın tek amacı Başkan ile görüşmek iken yumruklanması hiç hoş bir şey değildir. Bay Başkan kendisine yönelik yapacağı en büyük iyilik ise kendi kendisin şimdiden izine ayırmasıdır. Böylece birçok şeyi daha sağlıklı olarak düşünecektir. İzin kendisine inanın iyi gelecektir.
         Yaşanan çirkin yumruklaşma olayını kınıyorum. Bunun hiçbir şekilde Fakıbaba adına savunulacak bir tarafı olamaz. Son sözüm ise onu demokrasi kahramanı ilan edip ha bire şu veya bu adı altında kendisine plaketleri reva görenlere… Gördünüz mü demokrasi kahramanınızı… Şimdi ne kadar mutlusunuz? 
 
          Yeniden buluşmak dileği ile…