Bazı kişiler mutsuz-sevinçli veya stresli olduklarında aşırı yeme eğiliminde oluyorlar. “Duygusal yeme bozukluğu” olarak adlandırılan bu sorunu gelin daha yakından inceleyelim.
Hayatınızda inişli çıkışlı dönemler olabilir, yoğun baskı altında olduğunuz veya stresli hissettiğiniz günler olabilir. Genellikle bu dönemlerde insanlar kendilerini yemeğe veriyor ve bu, beslenme konusunda yapılabilecek en yanlış şeylerden biri.
Duygusal yeme bozukluğu, kilo almanıza sebep olacak bir alışkanlıktır. Stres yaşanan dönemlerde daha çok kalorisi yüksek, şekerli, yağlı yiyeceklere yönelindiği için ister istemez kilo alınıyor. Eğer stresin önüne geçebilirseniz veya kendinizi yemek konusunda kontrol altına alabilirseniz o zaman sizin açınızdan kilo konusunda bir sorun olmayacaktır. Ve her zaman şunu kendinize sesli söyleyin:
“Aşırı yemek, problemimi çözmeyecek; tam tersi sağlıklısız kilo almama neden olup psikolojimi daha çok bozacak.”
Duygusal yeme bozukluğu, sizi içinden çıkılması zor ama imkânsız olmayan bir döngüye sokacaktır.Başınızı strese sokan bir olay gelecek, stres yüzünden yemeye başlayacaksınız, durduğunuz zaman çok fazla yediğinizin ve kilo aldığınızın farkına varıp tekrar strese gireceksiniz ve bunun sonucunda tekrar kendinizi yemeğe vereceksiniz.
Bazı insanlar duygusal veya stresli oldukları zamanlarda daha az yemek yerken bazı insanlar ise daha fazla yemek yemeye başlıyorlar. Özellikle yemek yemek daha çok dikkat dağıtan bir aktivite olduğu için strese sebep olan konulardan uzaklaşmaya yardımcı oluyor. Bu yazımda bu tür alışkanlığı önlemek için yapabileceğiniz şeylerden bahsedeceğim.
Duygusal Yeme Bozukluğu ile Nasıl Baş Edilir?
Zararlı yiyecekleri kendinizden uzak tutun: Duygusal atıştırma dönemlerinizde, elinizin altındayken ağzınıza atabileceğiniz rafine karbonhidrat, şekerli tatlıları, abur cubur gibi yiyecekleri evinize ve iş yerinize almayın. Alışverişe çıktığınız zaman da sizi cezbedecek reyonlardan uzak durmaya çalışın.
Beslenme günlüğü oluşturun: Kendinizi o gün nasıl hissettiğinize ve ne yediğinize bağlı olarak değerlendirerek not tutun. Bu, sizin bir rota çizmenize ve kendinizi kaybetmemenize yardımcı olacaktır. Strese girdiğiniz günlerde neler yediğiniz hakkında bilgi sahibi olmanız, daha bilinçli davranmanızı sağlayacaktır.
Sizi strese sokan olaylardan uzak durmaya çalışın: Bazı olaylar ne kadar önüne geçilemez olsa da elbette hayatınızda birtakım şeyleri değiştirerek stresten uzak durabilirsiniz. Sağlıklı beslenirken ve kilo vermeye çalışırken de yapmanız gereken en önemli şeylerden biri, stresten uzak durmak olacaktır. Stresi yoğun yaşasanız da hep kendinize şunu söyleyin: “Stresimin nedenini çözeceğim; yemek yemek problemimi çözmüyor.” Ayrıca strese girdiğinizde yemek yemek yerine kendinizi hemen dışarı atın, çok az da olsa yürüyün; emin olun, açık hava sizi rahatlatacaktır.
Kendinizi sağlıklı şeylerle çevreleyin: Mesela her zaman etrafınızda bir termos veya bir şişe su olsun. Ayrıca elinizi attığınızda, vücudunuza oldukça yararlı olan bir besin de daima erişilebilir durumda olsun. Eğer duygusal dönemlerde kendinizi yemekten alıkoyamıyorsanız elma, çilek, salatalık, domates gibi sağlıklı alternatifler, size zararlı şeylerden daha yakın olsun. Kuru kayısı, kuru erik, hurma, ceviz ve badem gibi kuru meyve ve kuru yemişleri çantanızda taşıyın.
Açlığınızın neye bağlı olduğunu bilin: Bazen susuzluk hissini açlık zannedebiliriz. Bir bardak su içerek kendinizi kontrol edin ve bir süre bekleyin. Eğer gerçekten acıkmadıysanız o his gidecektir. Acıktıysanız da yoğurt, kuru yemiş ve kuru meyve, salata gibi şeyler ile sağlıklı bir ara öğün hazırlayabilirsiniz.
Yavaş yemeye dikkat edin: Duygusallık sonucu, öğünlerinizde kendinizi düşüncelere kaptırıp ne kadar hızlı yediğinizi fark etmeyebilirsiniz. Buna dikkat edin, eğer edemiyorsanız da kaşık çatalı baskın olmayan elinize alın ve böylece yemek yemeyi kendiniz için daha çok çaba harcanması gereken bir aktiviteye dönüştürün. Böylece kendinizi düşüncelerden uzaklaştırabilirsiniz ve yemenizi yavaşlatabilirsiniz.
Kendinizi yemek yemeye değil başka bir şeye yönlendirin: “Aç değilken yemek yemek” gibi kötü bir alışkanlık yerine “yeni bir hobi öğrenmek” gibi güzel alışkanlıklara yönelin. Bir enstrüman çalmayı öğrenebilirsiniz, resim yapabilirsiniz, dans edebilirsiniz, yapboz yapabilirsiniz… Alışkanlık edinebileceğiniz bir sürü güzel şey var. Size neyin iyi geldiğini belirleyerek kendinizi buna verin.
Her gün spor yapın: Yürüyün, koşun, yoga yapın, bisiklet sürün, yüzün… Spor sizi stresten arındıracaktır ve modunuzu yükseltecektir. Baskı hissettiğiniz ve stresli olduğunuz dönemlerde egzersiz yapmak size hem mental olarak hem de fiziksel olarak çok iyi gelecektir.
Uyku düzeninizi kontrol altına alın: Uykunuzu alamadığınız zaman enerji ihtiyacınızı karşılamak için zararlı yiyeceklere yönelebilirsiniz. Gecelerinizi düşünmeye değil, uyumaya ayırın. Uyku düzeniniz, stres seviyeniz ve yeme alışkanlıklarınız paralel bir doğrultuda ilerleyecektir.
Mola verin: Kendinizi dinlendirmeniz de gerekiyor. Kendinizin üstüne gitmeyin. Sakin olmak ve deşarj olmak için kendinize her gün yaklaşık 30 dakika süre tanıyın.
Arkadaşlarınızla ve ailenizle iletişime geçin: Eğer stresli hissediyorsanız insan içine çıkmak size iyi gelecektir. Dışarı çıkıp kafa dağıtabilirsiniz, ailenizle vakit geçirin Size ne iyi hissettiriyorsa onu yaparak üstünüzdeki baskıyı azaltabilirsiniz.
En önemlisi ise kendinize ve vücudunuza iyi davranın, hayatınızdaki iyi şeylere odaklanın, başardığınız küçük şeyler için bile sevinin ve mutlu olun. Etrafınızda sizi destekleyen insanları barındırın, gülümseyin, sizi neşelendiren ve enerjinizi arttıran şeyler yapın. Strese girdiğiniz dönemleri yemek yiyerek değil, kendinize ne iyi geliyorsa onu yaparak atlatın.
Herkese iyi hafta sonları diliyorum...