Son zamanlarda nedense DEDAŞ’a çiftçilerin saldırması adettenmiş gibi oldu. Adettenmiş gibi diyorum çünkü bu işin artık tadı tuzu tamamen kaçar hale geldi.
    İlk olay aylar öncesinde hafızam beni yanıltmıyor ise Yardımcı’da yaşandı.
    Sonra Uğurlu da oldu.
    Ve daha sonrasında Ceylanpınar ve Viranşehir’den geldi üzücü saldırı haberleri..
    En son ise Siverek’te yaşandı.
    Benim burada DEDAŞ’ı direk savunmak ya da çiftçiyi haksız çıkartmak gibi bir düşüncem asla yok, olamazda.
    Ama ortada asla kabul görmeyecek bir durum varsa onu da vurgulamak, yanlışı dile getirmek ve yaşananların asla kabul görmemesi gerektiğinin de altını çizerim.
     Bu tür yanlışlıklara seyirci kalmak bile bir sonraki yanlış adımlar için birilerine prim niteliğinde olmaz mı?
     Bana göre burada üç yanlış var.
     BİRİNCİ YANLIŞ, Hükümetin enerji işini özelleştirmesi. En azından bu işi Batı’da başlatabilirdi. Doğu ve Güneydoğu’nun hali ortada. Sokaktaki çocukların bile birtakım gerçekleri bilip, gördükleri halde Enerji Bakanlığının ihale yaptık bu işi üzerimizden attık, kimin ne hali varsa görsün deyip bir tarafa çekilmesi yanlış idi. Bugün de bu yanlışlığın izleri iyice ortaya çıkmakta.
     İKİNCİ YANLIŞ, Dedaş’a ait.
     Eğer, kurumlardan, Belediyelerden, çiftçilerden tahsil edeceğin paralar seni ilgilendirmiyor ve bu toplayacağın paralar devletin kasasına doğrudan gidecek ise kardeşim sen Devletten, hükümetten çok mu güçlüsünde kafa kafaya geliyorsun? Tamam şahıslardan olan tahsilatlarını yap. Bu para sana ait. İhaleyi almışsın ve hakkın olan parayı zarar etmemek adına tahsil edeceksin. Ama tahsil ederken de orman yasaları gibi bir takım adımlar atmaktan, o görüntüyü vermekten de ne olur uzak dur.
      ÜÇÜNCÜ YANLIŞ ise her defasında kırıp, dağıtan Çiftçilere ait. Tamam kuruma borcun yoktur. Haksız yere elektriğin kesilmiş olabilir. Bu tür kaba ve yasal olmayan adımlar yerine neden hakkını yasal yolardan, hukuk aracılığı ile aramıyorsun? Bu arada kullandığın cep telefonu, doğal gazın, internetin, dijitürk gibi aboneliklerle kullandığın ürünlerin ödemelerini nasıl zamanında yapıyor isen neden iş DEDAŞ’a geldiğinde kaba kuvvet ortaya çıkıyor? Bana göre işin yanlışlığı burada. Zamanında okumalar olsa ve zamanında ödemeler yapılsa bu sorun kalmayacaktır.
      Netice itibari ile bu tür kaba, yasal olmayan adımları, hal ve hareketler asla toplumda kabul görmemeli. Yanlışa hep birlikte yanlış, doğruya da doğru diyebilmeliyiz. Ortada eğer gerçekten bir yanlışlık var ise de hangi taraf olursa olsun o kişinin ya da kurumun mağduriyeti önlenmelidir.
     İşte bunu yaptığımız zaman doğru yolu hep birlikte bulmuş oluruz…
     Yanılıyor muyum?