50 Bin Hasta!

‘Her yıl 7 milyon insan diyabet tanısı almakta ve yine her yıl 3 milyon 800 bin insan diyabete bağlı nedenlerden dolayı maalesef yaşamını yitirmekte’ tırnak içerisinde okuduğunuz bu sözler Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Uz. Dr. Abdülkadir Yetişgen’e ait.
       Başhekim Yetişgen, son zamanlarda Dünya ve ülkemizde bununla birlikte ilimizde tavan yapmaya başlayan Diyabet hastalığına dikkat çekmekte.
       Başhekim hiçte haksız değil.
       Resmi kayıtlara bakıldığında ilimizde 50 bin Diyabet hastası kayıt altında. İddia ediyorum belki bu resmi rakamdan çok daha fazlası da kayıt dışı Diyabet hastası var. İşte tam bu noktada hastalık ile ilgili eğitime ihtiyaç duyulmakta. Çünkü Diyabette insan sağlığı tabir yerinde ise elden gidiyor. Son günlerde yolunuz herhangi bir eczaneye düştü mü bilemiyorum fakat ben bu konuda bir eczacı dostumun serzenişine bizzat şahit oldum.
      Bu eczacı dostum, ilaç beklemekte olan bir iki kişiyi bana işaret ederek, ‘Halil bey. Son zamanlarda inan bize gelen hastaların büyük bölümünü diyabet hastaları oluşturmakta. Allah aşkına bu konuya duyarlılık gösterin. Nereye gidiyoruz?’ dedi.
      Evet, her yıl 3 milyon 800 bin insanı Diyabete bağlı çeşitli hastalıklara kurban veren bir ülke konumuna gelmişiz. Bence de bu konuya devletimiz ulusal düzeyde bir program ile yaklaşmalı ve ister diyabet hastası olsun ister diyabet hastası olmasın tüm insanları bu konuda bilgilendirmek gerekiyor. Bu çok elzem olmak ile birlikte şart hale dönüştü.
       Peki, nedir bu Diyabet hastalığı?
       Diyabet, ‘vücudumuzda pankreas adlı salgı bezinin yeterli miktarda insülin hormonu üretmemesi ya da ürettiği insulin hormonunun etkili bir şekilde kullanılamaması durumun da gelişen ve ömür boyu süren bir hastalık’ olarak tanımlanmakta.
        Netice itibari ile kişi, yediği besinlerden kana geçen şekeri yani glukozu kullanamaz ve kan şekeri yükselir. Yediğimiz besinlerin özellikle karbonhidrat içeren besinlerin çoğu vücutta enerji için kullanılmak üzere glukoza dönüştürülür. Midenin arka yüzeyinde yerleşik bir organ olan pankreas, kaslarımızın ve diğer dokuların kandan glukozu alıp enerji olarak kullanmalarını sağlayan "insülin" adı verilen bir hormon üretir. Besinlerle kana geçen glukoz, insülin hormonu aracılığı ile hücrelere girer. Hücreler glukozu yakıt olarak kullanır. Eğer glukoz miktarı vücudun yakıt ihtiyacından fazla ise karaciğerde (şeker deposu=glikojen), yağ dokusunda depolanır.
        Peki, Diyabet Nasıl tedavi edilir?
        Diyabet tedavisinde amaç kan şekeri ayarını sağlamak diğer bir ifade ile kan şekeri yükselmelerini ve kan şekeri düşmelerini önlemektir. Bu ayarın sağlanması komplikasyonların gelişimini önlemek veya gelişmiş komplikasyonların seyrini yavaşlatmak için son derece önemlidir.
İyi bir diyabet kontrolü, kan şekeri seviyenizi mümkün olduğunca normale en yakın tutmak anlamına gelir. Bunun için de Sağlıklı beslenme ilk sırada olmak üzere Egzersiz ve İlaç / İnsülin unutulmamalı.
      Netice itibari ile Diyabet bir sinsi hastalık. Tedavi ile hızla ilerlemesi engellendiği gibi yerinde durdurulması amaçlanmakta.
       Doğru beslenme, egzersiz ve ilaç tedavileri sorunu en aza indirgemek adına atılabilecek adımlar. Ama unutulmaması gereken en önemli bir başka nokta ise Dengelerin bir arada tutulabilinmesi adına eğitim…
 
 
       Hepinize sağlıklı, mutlu ve huzurlu günler temennisi ile…