3 MİLYON İNSAN!

Savaştan kaçan yaklaşık 3 milyon Suriye”li ülkemizde yaşamakta. Bunun yüzde 75”e yakını kamplarda, diğeri ise kendi imkanları ile tuttukları evlerde yaşam sürdürmekte.
Bugün ülkemizde Suriye”liler Türk vatandaşı olmalı mı? Olmamalı mı? Sorusu tartışmaktayız.
Bu tartışmayı ateşleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan oldu. Siyasiler balıklama bu konuya atladılar ve tabir yerinde ise ağzı olan herkes bu konuda kendisine göre şimdi hüküm vermeye çalışmakta.
İyi tamam da Suriye”lilere ülkemizde vatandaşlık vermek yerine neden bu insanları kendi topraklarına, doğdukları, büyüdükleri ülkelerine göndermeyi düşünmüyoruz.
Bakın önceki gün Başbakan Binali Yıldırım, başta Suriye ve Mısır olmak üzere komşularımız ile aramızı yeniden düzeltmenin hal ve çaresine bakacağımızı söyledi.
Allah aşkına daha düne kadar aklınız neredeydi?
Neden bunu aylar öncesinde hatta yıllar öncesinde düşünmediniz?
Bakın ilk önce İsrail, sonra Rusya ile sıcak temaslar kuruldu. İkili ilişkiler, gitmeler, gelmeler, karşılıklı methiyeler düzülmeye başlanıldı.
Saten ülkeler arasında olması gereken de bu değil mi?
Bizim Suriye ile hiçbir sorunumuz yok iken bir anda kendimizi Suriye”den kaçan ve ülkemize göç eden mültecilerin karşısında bulduk.
Abideden Balıklı göle yayan gidecek olduğumuzda inanın kendimi daha önce defalarca ziyaret ettiğim Şam, Halep, Talabiyat”taymışım gibi hissetmeye başlıyorum.
Her taraf Arapça dövizler, mağazalar, işyerleri, emlakçisi, bakkalı, marketçisi, kasabı, berberi ve daha neler neler?
Bugün bana göre kuru sıkı her birimiz birbirimize atışlarda bulunacağımız yere aklımızı başımıza almalı ve aklın yolu birdir diyerek mantıklı düşünmeli ve ülkemizde misafirimiz olan Suriyelileri en kısa sürede kendi doğup büyüdükleri topraklarına, memleketlerine, ülkelerine geri göndermeliyiz.
Bugün ilimizde ve dolayısı ile ülkemizde sadece ölümden kaçıp bize sığınan sadece Suriyeli Araplar yok!
Kobani başta olmak üzere ölümden kaçıp bizlere misafir olan Kürtlerde var, Yezidilerde var. Ve daha kimler? Kimler?
 
Sorunun akıl yolu ile vuruşmadan, tartışmadan, kırmadan ve kırılmadan çözüme kavuşturulması dileği ile…