Dün 24 Kasım Öğretmenler günüydü.
       Gün Pazara denk gelince doğal olarak kutlamalarda sönük geçti. Sanırım öğrenci ve öğretmenler bugün 24 Kasım’ı gönüllerince kutlayacaklardır.
        Öncelikle tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım öğretmenler günlerini kutluyorum. Bizlerin biz olması yolunda eğitimimizdeki katkılarından dolayı hepsine teşekkür ediyor ve ellerinden öpüyorum.
        Hayatta olmayıp ebediyete intikal etmiş olan tüm öğretmenlerimize de Allah’tan rahmet temenni ediyorum.
         Eğitimsiz ve sağlıksız bir toplum şüphesiz yok olup gitmeye her zaman mahkûmdur. Bu ir gerçek. Şanlıurfa’mızda da eğitime genel olarak baktığımızda ne yazık ki birçok şeyler yapılmak istenmesine karşın ne yazık ki acınacak durumda… Kalabalık sınıflar, öğretmensiz okul ve sınıflar, sıkıntılar ve daha neler? Neler?   
         Dershanelerin kapatılması ile ilgili olarak bu ilin ŞUTSO başkanı ‘Dershaneler kapatılmamalı’ diyebilirken aynı zat ve onun gibi düşünen kişiler bu ilin eğitimdeki başarısızlığı, sorunları ve sıkıntıları karşısında neden derin bir sessizlik içerisinde oluyor?
          Bakın Milli eğitimde sizlere acı bir örnek vereceğim.
          Bugün itibari ile Şanlıurfa’da bir tanesi Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olmak sureti ile Teç – Sen, bir diğeri Eğitim – Sen, bir başkası Eğitim – Birsen, daha da bir tanesi Türk Eğitim – Sen ve  bir tanesi de cemaate bağlı olarak Eğitim Gönüllüleri Derneği olmak üzere tam beş tane ayrı dünya ve oluşuma, inanca, ilkeye hizmet veren oluşum var karşımızda.
          Çok değil. Bundan bir yıl kadar öncesinde bu ile Ankara il Milli Eğitim Müdür yardımcılığından Şanlıurfa il Milli Eğitim Müdürlüğüne gelen ve sadece 9 ay dayanabilen bir Ahmet Pala gerçeği dün gibi halen karşımızda ve unutamıyoruz.
           9 ay gibi bir sürede bu ilden tayini çıkartılan bir Milli Eğitim Müdürüne neden birileri bu ilden sahip çıkmadı, çakamadı!
           Sorarım sizlere. Şimdi Milli Eğitim Müdürlüğü koltuğunda oturan Metin İlci çok mu rahat, huzurlu ve mutlu?
           ‘Ya bizim dediğimizi yapacaksın ya da gözünün yaşına bakmayız!’ tehditlerinin hakim kılındığını bir ortamda bugün kalkmış 24 Kasım öğretmenler gününü kutluyoruz.
           Tüm okullarda müdüründen yardımcısına, öğretmeninden memuruna, hizmetlisine kadar ne yazık ki tam bir bölünmüşlük, ayrımcılık içerisinde…
           Şucusun!
           Bucusun!
           Yok onlardansın!
           Yok bunlardansın! Diyerek ayrımcılığın doruk noktasında seyrettiği bir ortamda Eğitimci ne kadar mutlu ve yarınlarından umutlu olabilir ki?
 
            Yeniden buluşmak dileği ile…