Bunun ilki İzzet Aran ve Mustafa Akgül’ün imzalarını taşıyan ve Eyyübiye Belediyesinin destek olduğu 1840’dan günümüze karşılaştırmalı URFA fotoğraflarının yer aldığı kitap.
218 sayfadan oluşan ve özellikle Urfa’nın Balıklıgöl’den Bahçelievlere kadar uzanan yol güzergâhında 1840’lar ile 2015’lerin kıyaslandığı resimli albüm gerçekten muhteşem bir eser olarak karşımıza çıkmış.
50 yaşını aşmış birisi olarak elime geçen bu güzel esere ilk baktığımda eski resimler beni bir anda gençliğime, çocukluğuma alıp götürdü.
Çok ilginç resimlerin yer aldığı bu muhteşem esere mutlaka sahip olmanızı isterim. Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Ekinci’nin şahsında bu güzel esere katkısı olan herkese bir URFALI olarak sonsuz teşekkürler.
Ellerinize sağlık.
Gelelim ikinci konumuza. Yani Urfa’daki cami sayısına.
Çok eski tarihlere dayanan Urfa tarihinde gerçekten çok eski camiler bulunmakta. Bunların beklide en eskilerinden şüphesiz birisi kent merkezindeki Ulu cami diğeri ise tarihi Harran’daki camidir.
Kent merkezi nüfusunun 800 bine, il geneli nüfusunun ise 2 milyona merdiven dayadığı Urfa’da il genelinde bugün için tam tamına bin 849 tane cami bulunmakta.
Diyanet Başkanlığının verilerinden elde edilen rakamlara bakıldığında Manisa’da bin 708, İzmir’de bin 864, Diyarbakır’da bin 968, Trabzon’da bin 994, Ordu’da 2 bin 79, Antalya’da 2 bin 161, Kastamonu’da 2 bin 601, Ankara’da 2 bin 955, Konya’da 3 bin 115, İstanbul’da 3 bin 269, Bursa’da bin 689 ve Mersin’de ise bin 526 cami bulunmakta.
Liste bu şekilde uzayıp gitmekte.
Bu rakamlara Diyanet işleri Bakanlığının resmi kayıtlarından ulaştım. Dikkat edecek olursanız 20 milyona yaklaşan nüfusu ile İstanbul’da 3 bin 269 tane cami bulunurken, 2 milyon civarında nüfusu olan Konya’da ise bu rakam 3 bin 115 olarak karşımıza çıkmakta. Bu rakamlara son aylarda yapımı tamamlanan ve hizmete açılan camiler yer almamakta. Ve yine bu rakamlara sanırım mescitler ile bina altlarındaki kayıt dışı ibadet yerleri de kayıtlı değil.
Yeterli mi? Yetersiz mi?
Bunun tartışmasını yapmak ya da yaptırmak istemiyorum. Ama şunun altını özellikle çizmek isterim ki, hepimize Cami’de elzem, okul da elzem. Yeter ki bunun farkında olalım. Farkında olmamız gereken bir başka önemli nokta ise yapacağımız ya da hizmete açacağımız okulların gerekli olan tüm tefrişatlarının da eksiksiz olarak tamamlanması ve günümüzde de ihtiyaçlarının karşılanabilinmesi. Bana göre asıl mesele işte burada yatmakta.
Sağlıklı, mutlu ve huzurlu günler dileği ile.